Yakınsama teorisine göre, yeni üye ülkeler kişi başına düşen gelir açısından AB ve Euro Bölgesi’nden daha yüksek büyüme oranlarına sahip. 1995-2021 dönemi analiz edildiğinde, AB’ye katılım sonrası en hızlı büyüyen ülkenin Litvanya olduğu görüldü. Litvanya’yı Letonya, Estonya, Polonya ve Çekya takip etti.
Öte yandan, Kıbrıs ve Hırvatistan ise AB üyeliği sonrası en düşük kişi başına gelir artışı gösteren ülkeler olarak sıralandı. Özellikle Kıbrıs, yeni üyeler arasında en düşük ekonomik performansı sergiledi.
Çalışma kapsamında yapılan istatistiksel analizler, AB’nin üye sayısı ile ortalama kişi başına düşen gelir arasındaki ilişkiyi de ortaya koydu. Spearman'ın rho korelasyon katsayısı 0.832 olarak hesaplandı ve bu durum, AB üye sayısı ile kişi başına düşen gelir arasında yüksek pozitif bir korelasyon olduğunu gösterdi.
Bu bulgular, Türkiye’nin AB üyeliğinin ekonomik büyümeyi hızlandırabileceğine ve kişi başına düşen gelirde belirgin bir artış sağlayabileceğine işaret ediyor. Ancak her ülkenin farklı ekonomik dinamiklere sahip olduğu ve AB’ye katılım sürecinin farklı etkiler doğurabileceği vurgulanıyor.
Makalenin linkine buradan erişebilirsiniz.